top of page
Ara
fsevki

UZAK EĞİTİM TUZAK EĞİTİM

Bir ülkenin kendi ayağına kurşun sıkması gerçekten küresel güçlerce kulaklara fısıldanıyor mudur? Küresel güçleri anlamaya çalışmayın beyniniz yanar. Dünyayı yönetenler var kabul edin. Bu en masum şekliyle İlahi kudret, diğer ihtimaller bir hinlikle karışıyor ama sıralayacağım: Kimine göre üst akıl, kimine göre uzaylılar, kimine göre efsaneler, masallardaki büyülü dünyanın boyutlara gizlenmiş mevcut aktörleri ile....Parababalarını da unutmayalım. Siyonizmi, Tapınak şövalyeli gizli örgütleri, 12 zengin ail filan, süper güçlerin derin devletleri filan.... Demiştim beyniniz yanar.

Korona gündemini onlar yapay olarak yaşamımıza soktular. Bu ortak kanaat işte....Dünya nüfusu azalacak, dünya devleti kurulacak, kripto para ile yeni bir ekonomi düzenine geçilecek. Bunlar da eve tıkılan tüm dünya insanlarının alıştığı eğitim modelini de çok etkiledi.

Mış gibi eğitimlerin peşine takıldık. Ekran merkezli eğitim. UZAKTAN EĞİTİM diyeceğiz artık. Eski modele de YÜZ YÜZE EĞİTİM...

Yüzyüze eğitimin yapamadıklarını tartışıp dururken, miniminnacık faydaları da elimizden kayıverdi. Ekrana kitlendi çocuklar, öğretmenler. Bir şeyler icra ediyor da adı eğitim mi orasından şüpheliyim. Öğreşmek olmadığı bir etkileşime eğitim denir mi? Eğitimin tanımını değiştirirsek denir. Eğitim, kişi ihtiyaç duyduğunda arayıp ulaştığı öğrenme sürecidir diyelim. Ama öğretmenin okulday MIŞ gibi ders programları üzerinden öğrencileri ekran başına topladığını zannettiği etkinliğin adı eğitim olamaz. Aileler mecburiyetlerine yenilip çocukları adına vicdanlarını rahatlatsalar da, olan şudur:

Çocuk aile baskısı varsa veya eğitime ısınıksa veya öğretmenle bağı mevcutsa ekran başına geçiyor. Pasif pasif dinliyor veya dinleme modunda görünüp kendi bağımsız hayatına devam ediyor.

Öğrenemediklerini yapılan sınavlar da gösterdi. Bakanlık da bir açıp bir kapayıp, bir sınav deyip bir erteleyip, bir vazgeçip bu işi sulandırdıkça yapılan iş adet yerini bulsundan öte bir şey üretmiyor.

Eleştirmek kolay, ne yapalım,öneri nedir? Hiçbir şey yapmayalım. En azından çocukların kendilerini değerli hissettirildiği güven ortamından kayıplar olmaz. Nasıl olsa ileride telafi adına hepsi yeniden yaptırılacak.

Bir kere dünyanın nereye koştuğu dedikodu ile ortaya konurken, ülkelerin hiç bir hedefi yokken, milli eğitim bakanlıklarının yaptığı işle ilgili hiçbir fikri olamayacakken ne yapılabilir. HİÇBİR ŞEY!... Sadece güven kaybedilmemeye çalışılmalı. Onu da kaybettik, yapılamadı. Çocuklar artık yetişkinlere güvenemez. Kendilerine rezil bir dünya sunduk biz. Yarın da öngöremiyoruz evlat diyecek kadar yürekli değiliz. Bol keseden atanlara açtık meydanı, dedikodu stratejilerinin hakim olduğu mecrada yetişen bir nesle teslim olacağız.

Okulları kapatalım. Neye ihtiyaç var netleştirip, erbabını listeleyelim. Çocukları onlara yönlendirip yıllık aylık günlük hedefleri tadil ederek ilerleyelim. Atadan kalma yöntem. Baba yetiştirir evladını, Silah kullanmayı, ata binmeyi, besin tedarikini öğretir. Daha da toplum gelişmiş, roller farklılaşmış ise yeni ortaya çıkan meslekler için çocuğunu usta ellere teslim eder. Bugün de farklı bir şey yok. İnsan her çağda insandır. Mesleklerin adı değişir sadece.... Yapılamayacak şey değil. Alanları belirle, ilan et. Ustaları sal meydana, ihiyaca göre kapılansın öğrensin çocuk. Nasıl öğretiyor usta karışma. Her usta kendi yöntemini belirleyecektir. Sen takip et,izle, denetle....Gerekli önlemleri sıcak sıcak al. Diyeceksiniz ki ne çok insan var, ama az usta var. Doğal akışına bırak. İnsanlara doktorluğu, avukatlığı parlatıp idolleştirme. Araba tamircisinin daha az erdemi yok. Moda meslek üretme. Aşçılık moda meslek şimdi. İnsanlar yapıp yemeyi geçti, tabakta sanat icra ediyor. Gerek yok bu yapaylıklara....

Aileler de öneriden öte karışmasın çocuğun yönelimlerine. Nehir akar yolunu bulur. İsterse 60 yaşında bulur ama bulur. Asla kayıp değildir. En iyi yapılan, mutlu olunan iştir. Ama hangi iş olursa eşit hayat standartı sağlayacak geçim kaynağı takdir edilmeli. Standartları devlet belirleyip takip etmel. Öyle işsizlik var martavalıyla usta ellere de acemi muamelesi yapamamalı hiçbir sektör.

Uzaktan eğitimle olur mu bu anlattıklarım. Bence olur. Uygulamalı sahaları eğitimcinin insiyatifinde serbest bırakmak koşuluyla. Okullar bina olarak eğitim merkezi gibi kullanılmaya devap edilecek elbet. Bugün öğretmen kadrolu herkesi sil baştan yapma ihtiyacı da var... Ama başka yolu da yok. Öğretmen kimlikler de bilinene kafa yoruyor. Onun başka alternatif üretmesi beklenmemeli. SAistem bu kalıbı üretti çünkü. Hata onların değil.

Değiştilmezse uzaktan eğitim, tuzak olacak gerçekten. Nesillerimizi kapana kaptırmak istemeyiz. Sosyallikleri kayboldu, birarada yaşamayı beceremeyecek psikopatlarımız olacak. Teorıde eğitim içeriği dediğimiz hayatta hiçbir işe yaramayan bilgileri bir de ekrandan öğrenmeyerek mankafa olacaklar. Tembel oldular zaten. Bedenleri bir sürü fiziksel biyolojik rahatsızlıklarla boğuşacak. Beyin göçünü anmıyorum bile. Yok diğer ülkelere değil, fantastik aleme, hülyalara, sanal dünyaya, ekranlarda anlatılan yalan alemlere... Gerçekle toslaşınca ne olacak?

0 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

MASALIM

Comments


bottom of page