top of page
Ara
fsevki

HARUN TAM

Bu platform bana kendimi kendime anlatma imkanı sundu. Sonuna kadar değerlendiriyorum. Bir veda günüydü dün Harun Tam'a:

Harun Tam dün cami etrafını hınca hınç dolduran insan biriktirmeyi hayatında başarmış birisi...Ailesi elbette acılar içinde. Bu bizim sahiplenmemize engel değil, biz de hayatımızın eksiltileri ile yüzleştik.

-Arun Tam. Doğum yeri Ayrabolu. Oturduğu yer: Armantepe. Çalıştığı kurum adı: Acınuman..Allah bilerek benim gibi kuluna bu cezayı vermiş. Trakyalı ya bütün "e" -h diyecek sözde-li yerleri nasip eder mi? Ama böyle ... Kendisiyle dalga geçen geçilmesine tebessüm edebilen bir yürekti. Bir arkadaşımız taklidini iyi yapar, bazen roman havası çalmaya başlar, aslını ve taklidini kahkahalar ve alkışlar içinde seyrederdik. En çok da mesai sonrası stres atmak için yapılan aylık akşam yemeklerinde...

Akşam telefonla görüştüğüm bir arkadaş "bana programınızı nasıl istersiniz, bebeğiniz var" dediğinde şok olmuştum. İlk çocuğumda kimse bana böyle bir şey demedi. Başka kurumlara ihtiyaç duyulduğunda bana sorar, çocuk nedeniyle gitmek istemediğimi anlayışla karşılar diğer arkadaşa da gideceksin dayatması yapmazdı. İkna ederdi. İkna ettikleri de dün oradaydı.

Bir gün arşivden çıkacak dosya için alt pozisyondaki birinin "kir pas içinde kalamam, ben çıkartmam" demesine yükselen sesiyle "ben mi ya da ....arkadaş mı gidecek" çıkışını yaptığı çalışan da oradaydı. Şımarıklık yaptığını zaman ona öğretmiş olmalı.

Bir mekanı farklı mesai saatlerinde paylaşımlarında büyük hizip yaşayan çalışanın bunalttığı bir günü kurumda değil yemek bahane ederek dışarıda alt sorumluyla değerlendirmesi ayrı bir takdire şayan davranıştı. Kimsenin sırrı kimseye geçmez. Çözülecek meseleler de "bunlar iki yetişkin" diye kenara çekilmez, çözene kadar çareler üretirdi. Evet bunu yaşatan arkadaş da oradaydı. Sanırım hâlâ bilmiyordur, verdiği sıkıntıyı. Paylaşmadık zira. Kırmadan dökmeden paylaşmak mümkün olmadığı için.

Yemek, içmek büyük keyif sahasıydı. Evde yeterince aşçılık yaptığımı söyleyerek sıyrıldım her defasında. Lezzetli soğansız menemeni onun elinden yedik. Izgara ziyafeti de oldu. Ramazan iftarları da kurumda ve her akşam. Siz böyle bir çözümü 30-40 kişi ile nasıl döndürebilkirdiniz?. Her gün iftardan bir arkadaş sorumlu. Yarım ya da bir saat önce evde hazırlanan iftarlıklar gelir sofra hazırlanır. Birlikte iftar edilir. Mesaiye devam edilir. Zira mevsim kış erken iftar oluyordu.

Bir genç çalışanımız iki üç yıllık tecrübesinin bir o kadarını da amansız hastalıkla geçirdi. Kurum olarak seferber olayı başardık onun sayesinde. Bütün ilçe de seferber oldu. Kan, trombosit, hastane, teşhis, ev bakımı...Ne gerekiyorsa. Ambulansla memleketi Manisa'ya gönderdik, iki ay sonra geri geldi "burada daha iyi bakılıyorum" diye. Ev tuttuk kuruma yakın, döşedik, nöbet tuttuk yanında.

Kuruma iz bırakmak istiyorsanız, genel amaçlı salon yaptırın demiştim, yaptırdı, ilçede ilk...Sonra diğer kurumlar da yaptırdı. Etkinliklere ödenen maliyetten kurtulundu böylece. O salona vefa örneği öğretmen arkadaşın adını verdi. Yaşatmadılar elbet. Ülke çapında faydası olanların ismi verilirmiş. Kanuna aykırıymış.

Eşleri çekiştirirdik. Taraf olmazdı dinlerdi. Sonunda bir şiir patlatırdı. Şairdi yani. Onun gönlünde şiir vardı. Okurdu içinden geldiğince... Unuturdunuz derdi tasayı, ana kilitlenir, tedavi ederdiniz ruhunuzu.

Gönüllü kuruluşlarda faaliyetleri, görevine engel oldu günün birinde. Kuvayi Milliye, Atatürk Düşünce Derneği sanki zararlı kurumlar... Yine de yılmadı. Önüne taş koyanlara inat işini düzgün yapan biri olarak yer açtı kendine. En son gücü yetmedi, kenara aldılar. Kazandı mahkemelerde ama dönmedi geriye dediler.

Sınıf öğretmeni, müdür yardımcısı, okul müdürü, ilçe milli eğitim müdürü... HARUN TAM

Beyninde zarar oluşturan iki pıhtı, ameliyat ve ebediyete yoculuk...Ellili yaşının başlarında.Evet mukadderat, ecel... Sistem bu ölümlerin bizzat sorumlusu değil ama vebalden kurtulamaz.


13 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

MASALIM

Comments


bottom of page